22 Temmuz 2010 Perşembe

Starcraft - Bölüm 2 (Xel'Naga)

Xel'Naga adında nereden geldiği belli olmayan bilimsel alanda çok ilerlemiş bir bilim topluluğudur. Kendilerini evrende proto-genetik evrim hakkında araştırma yapmaya adamışlardır. Antik oldukları kadar gizemli olan Xel'Nagalar sürekli araştırma ve test yaptıkları yolculuklarında evrenin gidebildikleri bir yeri, Airu'ya uğrarlar ve şimdiye dek rastlamadıkları kadar farklı yaşam normlarına rastlarlar. Büyük ve farklı yaşam normlarıyla dolu bu yerde test yapmaya başlarlar. Xel'Nagalar, canlıların evrimlerine etki etme hakkını kendilerinde görmektedirler. Büyük teste en uygun olarak "Yeni doğan" adlarını verdikleri Protosslar üzerinde başlarlar. Protosslar kabile halinde avlanarak hayatlarını sürdürürler. Sürüngenlere benzer vücut yapıları vardır. Uzak bireylerle telepati ile haberleşip anlaşabildikleri gibi zorlu doğa şartlarına karşı dayanıklıdırlar. Xel'Nagalar'ın seçimi doğruydu yanlış olan şey testleriydi...


Protosslar gizlice Xel'Nagalar tarafından geliştiriliyordu. Fakat evrim yavaştı, Xel'Nagalar bundan dolayı tepkiliydiler. Tamahkâr duyguları onların evrimi hızlandırmaya itti ve dengesizce yapılan testler sonucu Protosslar şehvet duygularına sahip oldular büyük bir uygarlık haline gelip onlara yön verene bile karşı gelecek güce sahip oldular. Toplum olarak gelişmekle kalmayıp kişisel olarak da kendilerini geliştirdiler. Bunun karşısında Xel'Nagalar başarılı olduklarını ve kendilerini artık Protosslara gösterme vaktinin geldiğini düşünüyorlardı. Bu süre içerisinde genişleyen uygarlıkta kabileler birleşiyor merkezi otorite altında toplanıyorlardı. Xel'Nagalar kendilerini Protosslara açık edince, Xel'Naga'dan korkan kabileler birbirine daha da kenetlendi.


Protosslar bilgiye o kadar açtı ki Xel'Nagalar hakkında her şeyi öğrenmek istiyorlardı. Bilgi isteği ve bilgiye ulaşma Protosslar arasında bir bağımlılık haline geldi. Bilimde ilerleyen Protosslar geri kalan kabilelerinden uzaklaşıp kibirlendiler. Birlik ve beraberlik dağılıyordu. Atalarından ve inançlarından uzaklaşıyorlardı. Xel'Nagalar bu durumdan rahatsız oluyor ve onlara birlik için çağrıda bulunuyorlardı. Durumdan rahatsız olan, işlerine karışılmasını istemeyen ileri düzey bilgide olan Protosslar, Xel'Nagadan kurtulmak istediler. Sonunda cahil olarak gördükleri kabilelerle telepatik güçlerini kesmişlerdi. Xel'Naga büyükleri bu durumun sınır olduğunu anladılar ve yanlış topraklardan ayrıldılar. Protosslar, uzun süredir Xel'Naga yokluğundan şüphelenip arayışa girdiler ve Xel'Nagaların ellerini kendilerinden çektiğini anlayınca öfkelendiler. Ve geride kalan Xel'Naga gemilerine saldırdılar. Hasarlı gemiler ve Xel'Naga büyükleri tamamı ile buraları hüzünlü bir şekilde terk ettiler. Protosslar ise genişlemeye ve gelişmeye devam ettiler. İç savaşlar yaşadılar Khala ile yükseldiler. Xel'Naga zamanında yasaklanan bilgileri araştırarak kontrol etmeyi öğrendiler bölgelerinden çıkıp gezegenler arası yolculuk yaptılar..


Bu sıralarda Xel'Naga büyükleri Zerus adında; neredeyse hala gaz halinde olan bir gezegenin yörüngesinde durdu. Büyük deneylerine devam etmeye karar veren Xel'Nagalar bu sefer fiziksel mükemmelliği bir kenara koyup sadece mükemmel birey peşinde koşmaya karar verdiler. Zerus üzerinde duran gemilerinde Xel'Naga bir kez daha kaderle mücadele etmeye başladı.

Xel'Naga ikinci denemelerinde hiç düşünmedikleri kadar başarılı oldu. Evrimini geliştirmek için Zerus'ta yaşayan en göze batmayan ve Zerg olarak adlandırılan ufak böcekleri tercih etmişlerdi. Xel'Naga'nın genetik oynamalarına maruz kalan Zergler, Zerus'un yaşam şartlarına dayanacak hale geldi ve Zerus yüzeyine hızla yayılmaya başladılar. Oldukça ufak, kurtçuk tarzı ve çevrelerindeki fiziki ortamı değiştirecek güce sahip olmamalarına rağmen Zergler adapte oldu ve hayatta kalmayı başardılar. Kendilerinden daha zayıf yaratıkların etlerine gömülme yeteneklerini geliştirdiler. Vücuduna girdikleri canlıların omurilik sıvısından beslenmeyi ve yerleştikleri vücutla parazit olarak birleşmeyi öğrendiler. Yerleştikleri vücutların anatomik ve metabolik işlemlerini kontrol etmeyi öğrendiler ve Zergler bu yeni bedenlerini, kendilerini değiştirmek için kullandılar. Sonucunda ele geçirdikleri zayıf bedenleri, kontrol ettikçe fiziksel ve kimyasal olarak değiştirdiler ve genelde toplumsal olarak aynı yapıya tipe büründürdüler. Sonra bu toplum tipi nesillerle devam etti. Yeni bir grup meydana gelmişti.

Artık Zerus'a sığamayacak kadar türeyen Zergler yayılımcı bir politika izlediler. Aynı zamanda hayatta da kalmalılardı. Sürekli taşıyıcı bir topluluk aradılar ve galaksiye sahte yardım dalgaları gönderdiler. Oyuna gelen, uzun yolculuk yapan bir topluluk filosu Zerglerin yanına gelerek virüsü kaptı ve Zerglerin yayılmasını sağladı. Xel'Naga tecrübeliydi ve Zerglere, Overmind'i atamıştı bu gelişmelerde onun sayesinde ilerliyordu ama gizlice ayrışan kutupların olduğunu bilmeyen Xel'Naga bu akıllı yaratıkların saldırısına uğradı. Çünkü Overmind gibi başka başlarda vardı.

Sayıca çok olan Zergler kısa sürede Xel'Naga savunma hatlarını yarıp kendilerinin oluşmasını sağladıkları efendilerini yok ettiler. Tüm deney bilgilerini kendilerine aktardılar. Mistik Xel'Nagaların gezerken yaptıkları bilimsel araştırmaları öğrenip gezegen yolcuklarını yapmayı başardılar. Galakside yayıldılar...


Protosslar ve Zergler gezegenler arası fetihler yapmaya devam ettiler. Bu olaylar gelişirken Dünyamız da 22. yüzyılı yaşıyordu. Gen bilimi had safhaya çıkmıştı ve sibernetik insanlar arasında tartışılıyordu. Düşünceler arası çatışma vardı. Bunları umursamayan güç isteyen insanlar vücutlarına sibernetik parçalar taktırırken diğerleri de psişik düşünce güçleri üzerinde çalışıyordu. Gen testleri teknoloji derken nüfus 22. yüzyılda yaklaşık 24 milyara ulaşmıştı. Bu sistemsizliği düzeltmek için Birleşmiş Güç Birliği'ni kurarak insanlığa hizmet etmeye başladılar. Doğa kanunlarına karşı gelenleri cezalandırırken kendileri doğaya karşı geldiler. Dinleri yasaklamaya kadar varan dengesizce davranışlara girdiler. Katılaştılar dindarlara, düşünce gücü ile uğraşanlara, sibernetik vücutlulara ve teknoloji korsanlarına (iyi veya kötü) saldırıp öldürmeye başladılar. Bununla beraber BGB (İngilizcesi UPL) bir sürü teknolojiyi günümüze taşımayı başardı. Hatta 20. yüzyılda iptal edilen gezegenler arası koloni kurmayı bile başardılar.


Gezegenler arası seyahate "insanlık adına arınma" adı verdiler ve BGB tarafından yakalanan mahkûmlar denek olarak kullanıldılar. En büyük deney bu günlerde yapılıyordu. Atlas adında bir bilgisayara bağlı uzay aracına 56 bin mahkûm bindirildi. Yolculuk için tüm teçhizat hazırdı. Sonunda uzayda süzülen Atlas'ın bir şekilde yön aygıtı bozuldu. Dondurulmuş mahkûmlar bundan habersiz uyurken yıllar sonucu taşıyıcı uzay araçlarının, uzayda birbirine yakın olan üç gezegene istemeyerek de olsa iniş yaptılar çarpma sonucu büyük ölümler yaşandı hayatta kalanlar ise yaşamlarını sürdürdüler. Geri dönemeyeceklerini bildikleri için buraları yurt edindiler. Geliştiler federasyonlar kurdular. Bu federasyona Terran dediler. Üç gezegen arasında insanlar birbirleri ile bağ kurup bilgi paylaştılar ve ticaret yaptılar.


Zergler, Xel'Naga bilgileri ile Protosslar'dan haberdar oldular ve korktular. Bu gelişmiş grup Xel'Nagayı saf dışı etmişti ve bilinmeyen bir güç olan telepati ile Zergleri de yenebilirlerdi. Bu arayışlarla yayılan Zergler Terranları gördüler. Kısa ömürlü birbirleri ile didişen ama telepati uzantısı pisişik güçleri bilen bir topluluktular. Kısacası Protossları yenmeyi başarabilecek uşaklar olabilirlerdi. Bu sırada Protosslar da galakside yayılıyorlardı Terranlara saldırdılar. Bu sırada Terranlar ise kendi federasyonlarına karşı gelen insan gurupları ile savaşıyorlardı. Protosslar'dan gelen saldırıya şaşırdılar ve birlik olup Protosslara saldırmak için filolar oluşturdular. Zergler için bir mucize oluşmuştu geride kalıp insanların ve Protossların neler yapabileceklerini göreceklerdi. Duruma göre Terranlar'dan alınan deneklerle Protoss için savaş birlikleri oluşturulacaktı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder