10 Eylül 2014 Çarşamba

Hayatımın anlamı ya da hayatıma anlam katan şey; Başak Şekerpare

  Hiç beklemedik seninle, herşeyi bir anda bir çırpıda yaptık, yapabildik. Çünkü sen böylesin işte, canı tez, insana güç veren, pozitif tutan, umut veren. 

 Başak Şekerpare, eşim, aşkım, hayatım, seni anlatabilmek için sayfalar yetmez belki ancak sana borçlu olduğum bir nokta var, neden sen? neden ve nasıl?

 Hep insanlar senin ağzından, yazılarından dinledi tanışma hikayemizi, aşkımızı. Kimi beğendi hayran oldu, kimi tiksindi, kıskananı oldu, aman bu ne diyerek arkasını dönen de. Seninle birlikte, amca oldum, ağabey oldum, dayı oldum, kardeş, kuzen, yeğen.... daha kimbilir ne anlama geldi seninle birlikteliğim pek çok insana, tanıdığın, tanıdığımız. Kimi sevdi, kimi sevmedi önemli değil, sağolsunlar varolsunlar. Senden önce de vardı elbette ailemiz, dostlarımız, can dostlarımız. Ama bilirsin, ketum adamım, konuşkan değilim, aklımdan geçen 10 cümlenin 1 tanesini söyleyince şanslı sayarsın kendini çoğu zaman. Bu halime rağmen beni sevebildiğin, bana değer verebildiğin için sevdim seni.

 İnsan hayatı boyunca pek çok insan ile   tanışıyor, bir sürü kişi akıp geçiyor, ilişkiler, arkadaşlıklar, dostluklar.... ama hep, bir şey var. Belki bu benim insanlara olan güvensizliğimden, belki yaşanılan hayatlarda edinilen tecrübelerden, belki de hep böyle olduğum için, asla karşılıksız değildi hiç birşey.
Çıkar ilişkisi? çok da normal, çok da doğal bence. Evet, doğru değil, "güzel" bile değil. Ama öyle bir dünyanın, öyle bir çağın, öyle bir hayatın içindeyiz ki, bu ilişkiler hep "normal" oldu. Kabul edilebilir oldu. Şartlı sevgiler, şantajlı ilişkiler... hangimiz yaşamadı ki? Seninle ilk ciddi adımları atmaya başladığımız andan itibaren biliyordum ki, "hissediyordum" ki, gerçekten sevdiğinde bunu olabilecek en saf halinle paylaşacağın. Çünkü böyle bir insansın, işte bu yüzden kimileri tahammül bile edemiyor sana, işte bu yüzden ben ilk andan beri emindim. İşte tam da bu yüzden sana aşık oldum.


 Anlatıyorsun ya hep, benim yaralarımı öptü, işte o an evet dedim diye... Belki de farketmemiştin o an, ancak ben senin yaralarını değil kendi yaralarımla da barıştım o akşam. O akşam benim için öyle özeldi, senin için kendin için olduğu kadar benim için de özeldi. Diyorsun ya hep, "Artık ne olacaksa olsundu!"



 Ailemin seni seveceğini iddia ediyordum hep, inanamamıştın :) neye göre bu kadar emin konuşuyordum ki hem? Bizim birbirimizi bulmamızı sağlayan şey sayesinde. Beraber olmamızın ne kadar önemli olduğunun farkında olduğum içindi hep. Kimse kimsenin aklından geçeni bilemez, ama emin olduğum tek şey biz birdik. İlk andan itibaren, sanki hep birlikteymişiz gibi. Bu yüzden 1 saniye bile tereddütüm olmadı hayatımı seninle birleştirirken.



Doğru zaman, doğru yer kavramının kanıtı olduğun için :) 



Seni Seviyorum Başak, Nice Mutlu Beraber Yıllara!




21 Ocak 2014 Salı

Üsküdar Belediyesi - namı diğer çöplük semt

  Üsküdar belediyesinin işleyişini anlayamıyorum...

Bir yıldan uzun süredir mahallemizdeki çöp problemi ile ilgili olarak çeşitli yollarla kendilerine şikayette / yardım talebinde bulunuyorum. Ancak her seferinde "farklı" sebepler öne sürülerek geri çevriliyorum.

Şöyle ki, yaklaşık 1-1,5 ay önce mahallemize "özel" çöp konteyneri alındı. ancak bu çöp konteyneri, bazı hırsızlar tarafından çalındı. Üzerine belediye'den en nihayetinde bir çöp konteyneri ayarlattırabildik. Hatta o gün Üsküdar belediyesinin sokak hizmetleri ekibinin şefi kendisi bizzat gelerek evimizin önünde bulunan tarihi çeşmenin resimini çekti.

Amaç belli, Üsküdar belediyesi tarihi çeşmelerini yeniliyor projesi kapsamında gösteriş yapabilmek.

iyi çok güzel düzeltsinler de yapsınlar reklamlarını hiç problem değil. Ama o gün kendisini uyardım, bu sokak manyak, o konteyneri alıp alıp ittiricekler sağa sola diye.

Netekim yanılmadım, konteyner sokakta her gün farklı bir kapıyı gezdi, her haspam "ay benim kapımın önünde durmasın çöp kokuyor!" diyerek iteledi, en sonunda kapımızın önündeki tarihi çeşmenin önü son durağı oldu. ne de olsa orası nötr bir bölgeydi bu gerizekalılar için. 

sonra ne mi oldu? Bu sabah, belediyenin ekipleri geldi ve konteynerimizi aldı. Sebep?; konteyner tarihi çeşmenin görüntüsünü bozuyormuş turistler fotoğraf çekemiyormuş.
dedik bakın şöyle kenara itin şuraya koyun dursun o konteyneri alırsanız, sanıyormusunuz ki çöp atılmayacak? o çeşmenin içini çöp dolduruyorlar ulan. çöp çöp! inatla götürdüler, hatta afişe edeyim; Seymen bey diye biri işin başındaydı ve kendisi özellikle bildirdi "yukarıdan emir var. yapabileceğim bişey yok."

Sonuç ne mi oldu? bugün iş dönüşü sokağımızın hali yanda ve ekte mevcut işte.
Çeşmenin önüne varınca çöpler arabalar... ÇOK GÜZEL RESİM ÇEKERLER UMARIM. Turistler görür de rezil eder sizleri dünyaya. 

Aşağıdaki resimde, sokağımızdaki Küçük Ahmediye Camisi. cami duvarına bile böyle lap lap çöp atabilen insanlar var bu sokakta. ve bir konteyneri çok görüyorsunuz.

Aslına bakarsanız, Üsküdar belediyesinin en büyük hatası bir "çöp yasası" çıkarmaması.
pek çok ilçe'de var bu, haftanın belli günleri ve belli saatler dışarısında çıkarılan çöplerde hangi apartmanın kapısının önünde çöp var ise o apartmana cezayı basıyor. 

hem belediye para kazanıyor, hem de cebinden para çıkacak korkusuna her apartman şahin gibi kapısını koruyor.

Çöpçülerin derdi de ayrı, apartmanlarda oturanlar konteyner kapılarının önüne çekiliyor diye çöpçülerin üzerine yürüyormuşmuş.

vallahi ben sıkıldım Üsküdar belediyesi. Siz bu soruna çözüm bulacaksınız bulacaksınız, bulamazsanızda elimden geldiğince 7 cihana rezil edeceğim sizi. bu Blog yazısıda burada duracak. 

Özet: keyfiniz bilir, isterseniz temizlemezsiniz çözmezsiniz bu pislik problemini - çözümden kastım gelip alıp götürmek değil, atılmasını engellemek için herhangi bir efektif yöntem yaratmanız. - Çözmezseniz de çok değer verdiğiniz sosyal medyalarda bir kara leke olarak kalacak adınıza.

@üsküdarbld öptmkibby.




Neyzenbaşı Halilcan Sk. / Üsküdar - Salacak