26 Temmuz 2010 Pazartesi

Starcraft: 26 Temmuz Gece Açılışı

Bu gece Forum Istanbul - Saturndeyim Collector's Editionumu almak için gelen melen olurda hop bilader derse aklınızda ossun söle bir t-shirtüm olucak tam geek modeli legalize stimpacks! diye eylem de yapabilirim.

not : resimdeki taş hatun kim bilmiorum ben bildiin kıllı yünlü erkeem hayal kırıklıı olmasın sonra.


22 Temmuz 2010 Perşembe

Starcraft - Bölüm 2 (Xel'Naga)

Xel'Naga adında nereden geldiği belli olmayan bilimsel alanda çok ilerlemiş bir bilim topluluğudur. Kendilerini evrende proto-genetik evrim hakkında araştırma yapmaya adamışlardır. Antik oldukları kadar gizemli olan Xel'Nagalar sürekli araştırma ve test yaptıkları yolculuklarında evrenin gidebildikleri bir yeri, Airu'ya uğrarlar ve şimdiye dek rastlamadıkları kadar farklı yaşam normlarına rastlarlar. Büyük ve farklı yaşam normlarıyla dolu bu yerde test yapmaya başlarlar. Xel'Nagalar, canlıların evrimlerine etki etme hakkını kendilerinde görmektedirler. Büyük teste en uygun olarak "Yeni doğan" adlarını verdikleri Protosslar üzerinde başlarlar. Protosslar kabile halinde avlanarak hayatlarını sürdürürler. Sürüngenlere benzer vücut yapıları vardır. Uzak bireylerle telepati ile haberleşip anlaşabildikleri gibi zorlu doğa şartlarına karşı dayanıklıdırlar. Xel'Nagalar'ın seçimi doğruydu yanlış olan şey testleriydi...


Protosslar gizlice Xel'Nagalar tarafından geliştiriliyordu. Fakat evrim yavaştı, Xel'Nagalar bundan dolayı tepkiliydiler. Tamahkâr duyguları onların evrimi hızlandırmaya itti ve dengesizce yapılan testler sonucu Protosslar şehvet duygularına sahip oldular büyük bir uygarlık haline gelip onlara yön verene bile karşı gelecek güce sahip oldular. Toplum olarak gelişmekle kalmayıp kişisel olarak da kendilerini geliştirdiler. Bunun karşısında Xel'Nagalar başarılı olduklarını ve kendilerini artık Protosslara gösterme vaktinin geldiğini düşünüyorlardı. Bu süre içerisinde genişleyen uygarlıkta kabileler birleşiyor merkezi otorite altında toplanıyorlardı. Xel'Nagalar kendilerini Protosslara açık edince, Xel'Naga'dan korkan kabileler birbirine daha da kenetlendi.


Protosslar bilgiye o kadar açtı ki Xel'Nagalar hakkında her şeyi öğrenmek istiyorlardı. Bilgi isteği ve bilgiye ulaşma Protosslar arasında bir bağımlılık haline geldi. Bilimde ilerleyen Protosslar geri kalan kabilelerinden uzaklaşıp kibirlendiler. Birlik ve beraberlik dağılıyordu. Atalarından ve inançlarından uzaklaşıyorlardı. Xel'Nagalar bu durumdan rahatsız oluyor ve onlara birlik için çağrıda bulunuyorlardı. Durumdan rahatsız olan, işlerine karışılmasını istemeyen ileri düzey bilgide olan Protosslar, Xel'Nagadan kurtulmak istediler. Sonunda cahil olarak gördükleri kabilelerle telepatik güçlerini kesmişlerdi. Xel'Naga büyükleri bu durumun sınır olduğunu anladılar ve yanlış topraklardan ayrıldılar. Protosslar, uzun süredir Xel'Naga yokluğundan şüphelenip arayışa girdiler ve Xel'Nagaların ellerini kendilerinden çektiğini anlayınca öfkelendiler. Ve geride kalan Xel'Naga gemilerine saldırdılar. Hasarlı gemiler ve Xel'Naga büyükleri tamamı ile buraları hüzünlü bir şekilde terk ettiler. Protosslar ise genişlemeye ve gelişmeye devam ettiler. İç savaşlar yaşadılar Khala ile yükseldiler. Xel'Naga zamanında yasaklanan bilgileri araştırarak kontrol etmeyi öğrendiler bölgelerinden çıkıp gezegenler arası yolculuk yaptılar..


Bu sıralarda Xel'Naga büyükleri Zerus adında; neredeyse hala gaz halinde olan bir gezegenin yörüngesinde durdu. Büyük deneylerine devam etmeye karar veren Xel'Nagalar bu sefer fiziksel mükemmelliği bir kenara koyup sadece mükemmel birey peşinde koşmaya karar verdiler. Zerus üzerinde duran gemilerinde Xel'Naga bir kez daha kaderle mücadele etmeye başladı.

Xel'Naga ikinci denemelerinde hiç düşünmedikleri kadar başarılı oldu. Evrimini geliştirmek için Zerus'ta yaşayan en göze batmayan ve Zerg olarak adlandırılan ufak böcekleri tercih etmişlerdi. Xel'Naga'nın genetik oynamalarına maruz kalan Zergler, Zerus'un yaşam şartlarına dayanacak hale geldi ve Zerus yüzeyine hızla yayılmaya başladılar. Oldukça ufak, kurtçuk tarzı ve çevrelerindeki fiziki ortamı değiştirecek güce sahip olmamalarına rağmen Zergler adapte oldu ve hayatta kalmayı başardılar. Kendilerinden daha zayıf yaratıkların etlerine gömülme yeteneklerini geliştirdiler. Vücuduna girdikleri canlıların omurilik sıvısından beslenmeyi ve yerleştikleri vücutla parazit olarak birleşmeyi öğrendiler. Yerleştikleri vücutların anatomik ve metabolik işlemlerini kontrol etmeyi öğrendiler ve Zergler bu yeni bedenlerini, kendilerini değiştirmek için kullandılar. Sonucunda ele geçirdikleri zayıf bedenleri, kontrol ettikçe fiziksel ve kimyasal olarak değiştirdiler ve genelde toplumsal olarak aynı yapıya tipe büründürdüler. Sonra bu toplum tipi nesillerle devam etti. Yeni bir grup meydana gelmişti.

Artık Zerus'a sığamayacak kadar türeyen Zergler yayılımcı bir politika izlediler. Aynı zamanda hayatta da kalmalılardı. Sürekli taşıyıcı bir topluluk aradılar ve galaksiye sahte yardım dalgaları gönderdiler. Oyuna gelen, uzun yolculuk yapan bir topluluk filosu Zerglerin yanına gelerek virüsü kaptı ve Zerglerin yayılmasını sağladı. Xel'Naga tecrübeliydi ve Zerglere, Overmind'i atamıştı bu gelişmelerde onun sayesinde ilerliyordu ama gizlice ayrışan kutupların olduğunu bilmeyen Xel'Naga bu akıllı yaratıkların saldırısına uğradı. Çünkü Overmind gibi başka başlarda vardı.

Sayıca çok olan Zergler kısa sürede Xel'Naga savunma hatlarını yarıp kendilerinin oluşmasını sağladıkları efendilerini yok ettiler. Tüm deney bilgilerini kendilerine aktardılar. Mistik Xel'Nagaların gezerken yaptıkları bilimsel araştırmaları öğrenip gezegen yolcuklarını yapmayı başardılar. Galakside yayıldılar...


Protosslar ve Zergler gezegenler arası fetihler yapmaya devam ettiler. Bu olaylar gelişirken Dünyamız da 22. yüzyılı yaşıyordu. Gen bilimi had safhaya çıkmıştı ve sibernetik insanlar arasında tartışılıyordu. Düşünceler arası çatışma vardı. Bunları umursamayan güç isteyen insanlar vücutlarına sibernetik parçalar taktırırken diğerleri de psişik düşünce güçleri üzerinde çalışıyordu. Gen testleri teknoloji derken nüfus 22. yüzyılda yaklaşık 24 milyara ulaşmıştı. Bu sistemsizliği düzeltmek için Birleşmiş Güç Birliği'ni kurarak insanlığa hizmet etmeye başladılar. Doğa kanunlarına karşı gelenleri cezalandırırken kendileri doğaya karşı geldiler. Dinleri yasaklamaya kadar varan dengesizce davranışlara girdiler. Katılaştılar dindarlara, düşünce gücü ile uğraşanlara, sibernetik vücutlulara ve teknoloji korsanlarına (iyi veya kötü) saldırıp öldürmeye başladılar. Bununla beraber BGB (İngilizcesi UPL) bir sürü teknolojiyi günümüze taşımayı başardı. Hatta 20. yüzyılda iptal edilen gezegenler arası koloni kurmayı bile başardılar.


Gezegenler arası seyahate "insanlık adına arınma" adı verdiler ve BGB tarafından yakalanan mahkûmlar denek olarak kullanıldılar. En büyük deney bu günlerde yapılıyordu. Atlas adında bir bilgisayara bağlı uzay aracına 56 bin mahkûm bindirildi. Yolculuk için tüm teçhizat hazırdı. Sonunda uzayda süzülen Atlas'ın bir şekilde yön aygıtı bozuldu. Dondurulmuş mahkûmlar bundan habersiz uyurken yıllar sonucu taşıyıcı uzay araçlarının, uzayda birbirine yakın olan üç gezegene istemeyerek de olsa iniş yaptılar çarpma sonucu büyük ölümler yaşandı hayatta kalanlar ise yaşamlarını sürdürdüler. Geri dönemeyeceklerini bildikleri için buraları yurt edindiler. Geliştiler federasyonlar kurdular. Bu federasyona Terran dediler. Üç gezegen arasında insanlar birbirleri ile bağ kurup bilgi paylaştılar ve ticaret yaptılar.


Zergler, Xel'Naga bilgileri ile Protosslar'dan haberdar oldular ve korktular. Bu gelişmiş grup Xel'Nagayı saf dışı etmişti ve bilinmeyen bir güç olan telepati ile Zergleri de yenebilirlerdi. Bu arayışlarla yayılan Zergler Terranları gördüler. Kısa ömürlü birbirleri ile didişen ama telepati uzantısı pisişik güçleri bilen bir topluluktular. Kısacası Protossları yenmeyi başarabilecek uşaklar olabilirlerdi. Bu sırada Protosslar da galakside yayılıyorlardı Terranlara saldırdılar. Bu sırada Terranlar ise kendi federasyonlarına karşı gelen insan gurupları ile savaşıyorlardı. Protosslar'dan gelen saldırıya şaşırdılar ve birlik olup Protosslara saldırmak için filolar oluşturdular. Zergler için bir mucize oluşmuştu geride kalıp insanların ve Protossların neler yapabileceklerini göreceklerdi. Duruma göre Terranlar'dan alınan deneklerle Protoss için savaş birlikleri oluşturulacaktı.

Starcraft - Bölüm 1 (Hikayenin Tümü)

27 Temmuzda Satışa Sunulacak olan yeni oyunundan önce arşivleri karıştırıp ilk oyunun öncesinin ve sonrasının hikayesini derlemeye karar verdim merak edipte ögrenmek isteyenler için :) daha doğrusu bilim-kurgu ile birazcık ilginiz varsa emin olun beğeneceğiniz bir hikaye olacaktır.

İlk Temas Terranlar galaksinin uzak bir köşesine ilk kez, yön bulma sistemleri arızalanan derin uzay gemilerinin yollarını kaybetmesiyle ulaştılar. Hedeflerini şaşıran gemiler, Koprulu sektöründe üç ayrı gezegen yüzeyine çarptılar. İzleyen yıllarda sektördeki pek çok gezegende koloniler kurdular ve bu koloniler birbirleriyle çatışmaya başladı. Guild Savaşlarının sonunda, Terran Konfederasyonu koloni uzayında rakipsiz olarak hakimiyetini ilan etti. Terranlar kainatta tek başlarına olmadıklarının farkına ilk kez, bir Protoss donanması Konfederasyon gezegeni olan Chau Sara’ya saldırdığında, vardılar. Bir sebep olmaksızın kendilerine saldırılması üzerine Konfederasyon, Edmund Duke idaresindeki bir donanmayı yakındaki bir koloni olan Mar Sara’yı savunması için gönderdi. Sürpriz bir şekilde Protoss donanması geri çekildi ve Duke bu geri çekilmeyi Konfederasyonun mutlak bir zaferi olarak duyurdu.

Mar Sara Mar Sara’daysa Binbaşı Jim Raynor ıssız bir bölgeden gelen yardım çağrısına cevap verdi. Bir Terran karakolunun bilinmeyen yabancı organizmalar tarafından istila edildiğini gördü. Hayatta kalan kimsenin olamayacağını anlayınca, bölgedeki her şeyi yok etti. Konfederasyon Jim Raynor ve adamlarını bu hareketlerinden dolayı mahkum etti. Sonrasında yaratık saldırıları gezegenin her yerine yayıldı. “Korhal’ın Evlatları” adında bir Konfederasyon muhalifi direnişçi grup, Zerg adı verilen bu yaratıklara karşı savaşmak için gezegene ayak bastı. Zerg adı verilen yaratıklar durdurulabilecek gibi görünmüyorlardı. Direnişçilerle ortak hareket etmeye başlayan Raynor, Konfederasyon’un Zerglerin gelişiyle ilgili olduklarına dair deliller elde etti. Raynor ve direniş lideri Arcturus Mengsk, Protoss donanması yeniden görünene ve tüm gezegeni yok edene kadar imkanları dahilinde herkesi gezegenden uzaklaştırdılar.

Antiga Prime Yanılgılar içinde olduğu belli olan Raynor, Korhal’ın Evlatlarına katıldı. Antiga Prime adı verilen bir gezegende, daha önceleri Konfederasyon’un psişik suikastçilerinden bir ghost olan ve Mengsk’in sağ kolu olan Sarah Kerrigan’la birlikte çalıştı. Raynor ve Kerrigan dikkate değer bir ekip oluşturmuşlardı. Mengsk kolayca Antiga Prime’da Konfederasyon’a karşı bir ayaklanma başlattı. Daha önce kazandığı zaferden dolayı generalliğe terfi eden Duke ayaklanmayı bastırması için görevlendirildi; ama bir zerg saldırısında gemisi düşürüldü. Hayatının kurtarılması karşılığında; Mengsk, Duke’ü Korhal’ın Evlatlarına katılmaya ikna etti. Konfederasyon derhal ayaklanmayı bastırması için yeni birlikler gönderdi. Her nasılsa Mengsk ve Kerrigan, Konfederasyonun zergleri kullanmak için bir cihaz geliştirdiğini öğrendi. Bu yeni cehennem silahının testleri, Zergleri Mar Sara ve diğer gezegenlere çekmişti. Mengsk, Antiga Prime’daki konfederasyon üssüne bu cihazlardan birisinin yerleştirilmesini emretti ve zerg bu konfederasyon üssünü ve birliklerini kısa sürede yok etti. Sonrasında aynı Chau Sara ve Mar Sara’da olduğu gibi bir Protoss donanması yörüngede belirdi.

Tarsonis Sonra Mengsk en değerli ödüle saldırdı, Konfederasyon başkenti Tarsonis’e. Kurmaylarının itirazlarını duymazdan geldi ve General Duke’e, masum ve yoğun nüfusun yaşadığı bu gezegene Zergleri çekecek cihazları yerleştirmesini emretti. Zerglerin Tarsonis’e ulaşmasından sonra Raynor, Mengsk’in akıl sağlığını sorgulamaya başladı. Görünen oydu ki amaçlarına hizmet ettiği sürece Mengsk için hiçbir hamle kabul edilemez değildi. Tanık olduğu onca şeyden sonra bile Raynor, Mengsk’in ne kadar ileri gidebileceğini anlamamıştı. Öncekilerden farklı olarak Protoss donanmasının komutanı Tassadar, gezegeni kurtarabilmek umuduyla kara kuvvetlerini gezegene indirdi. Protoss Tassadar’ın amaçlarına ulaşabilmesi için tüm imkanlara sahipti ama Mengsk, Kerrigan’a Tarsonisteki Protoss güçlerine saldırmasını emretti. Kararsız kalmasına rağmen Kerrigan aldığı emirlere uydu ve gezegenin zerglerin eline geçmesine neden oldu. Etrafı zerglerle çevrilmiş bir vaziyetteyken bu lanetli gezegenden kurtarılmasını istediğinde; beklenmeyen bir ihanetle karşılaştı ve Mengsk, Kerrigan ve birliklerini kaderleriyle baş başa bıraktı. Öfke içersindeki Raynor Mengsk’in sancak gemisi Hyperion’u terk etti ve Tarsonis’e geri döndü ancak zergün kerrigan’ı ele geçirmesine engel olamayacak kadar geçti artık.

Terran Dominyonunun Yükselişi Bu ufak! kayba rağmen Mengsk’in zaferi katiydi. Tarsonis’in yok oluşuyla birlikte Konfederasyon da çökmüştü. Konfederasyondan sağ kalanların çoğu, yaratık işgaline karşı ayakta kalan en büyük askeri güç olan Korhal’ın Evlatlarına katıldı. Öncelerinin direnişçileri pek çok terranın hayatını kurtardı. Yalnızca idareye el koymalarından memnun olmayan gezegenlere yardım etmekte isteksiz davranıyorlardı. Pek çok gezegen ardı ardına Korhal’ın Evlatlarından yardım istedikçe, Mengsk yeni bir hükümeti ilan etti; Terran Dominyon’u. Kendisini dominyonun imparatoru ilan etti ve yaratıklara karşı zafer vaat etti. Bu sırada Kerrigan’a aşık olduğunu çok geç fark eden ve onu kurtaramayan Raynor, Kerrigan adına adalet arayışına girişti.

Overmind Terranlar yanlış bir şekilde Zergleri içgüdüleriyle hareket eden sürüler olarak değerlendiriyordu. Aslında, Cerebrateler vasıtasıyla hepsi üzerinde mutlak hakimiyeti olan Overmind vardı ve Tarsoniste gelecekte sürüye hizmet edecek, gelecek vaat eden bir yaratığı ele geçirmeyi başarmıştı. Bu yaratık, kendisini çevreleyen bir koza içersinde sürü için yeniden doğacağı günü beklemesi için uzaktaki bir gezegen olan Char’a gönderilmişti. Yaratığın psişik güçleri terran ve protossu bu gezegen Char’a çekiyordu ama; o kozadan çıkana kadar zerg tüm gücüyle onu korumak için savaştı. Ve yeni bir varlık ortaya çıkmıştı: Tüm Koprulu Sektörünün geleceğini ellerinde tutacak bir tanesi. Sarah Kerrigan kozadan Overmind’ın sadık bir hizmetkarı olarak çıktı. Evrimi muazzam psişik yeteneklerini ve gücünü ortaya çıkarmıştı.

Bıçakların Kraliçesi Kerrigan‘ın koza içersindeki günleri sıkıntı ve akıl karışıklığı içersinde geçmişti. Koza içersindeyken eski dostları Mengsk ve Raynor’a psişik güçleri sayesinde ulaşabilmişti. Raynor onu kurtarmak için Char’a gelmişti. Mengsk ise General Duke’ü; onun tekrar sadık bir müttefiki olacağını umarak, olmazsa ondan geri kalanlar üzerinde araştırmalar yapabilmek ümidiyle göndermişti. Amaçları her ne olursa olsun iki adam da çok geç kalmışlardı. Akıl karışıklıklarını geride bırakan Kerrigan terran güçlerini geri püskürttü. Bu zafere rağmen Overmind da ağır bir darbe almıştı. Protoss kumandanı Tassadar Kerrigan ve zerg birliklerini meşgul ederken, Overmind’ın Cerebratelerinden bir tanesi Zeratul adlı bir dark templar tarafından suikasta uğradı. Öldürülen bu Cerebrate tarafından kontrol edilen Zerg birlikleri, sürünün geri kalanına saldırmaya başlayınca Overmind onları yok etmek zorunda kaldı. Tüm bu kayıplara rağmen zerg için henüz her şey kaybedilmiş sayılmazdı. Zeratul, Cerebrate’i öldürmek için ona temas ettiğinde; Overmind’la kısa bir süre için psişik temas kurmuştu. O kısa anda Overmind, Protoss anayurdu Aiur’ın yerini öğrenebilmişti. Protoss anayurdu Aiur’un nerde olduğu artık bilen Overmind, kendisi için hizmet eden terranlar sayesinde protossu mağlup edip asimile edebileceğini anlamıştı. Protoss DNA’sını kullanarak Overmind, tüm kainattaki yaratıklar üzerinde hakimiyet kurmasını sağlayabilecek yeni bir ırk yaratabilecekti.

Aiur’ın İşgali Zerg ana kuvvetleri Aiur’ı işgal etmek için gezegeni terk ederken, Kerrigan Char’daki Protoss güçlerini mağlup etmeyi başarmıştı. Aiurdakilerin tüm direnişine rağmen, zerg gezegen üzerindeki yoğun ormanlık bir arazide tutunmayı başardı ve Overmind kendisini gezegen yüzeyine gömebildi. Protossun yönetici kastı olarak judicator tüm protoss üzerinde mutlak bir hakimiyete sahipti. Kastın hükümet kanatını oluşturan Conclave öfke içersindeydi. Charda zergle savaşmakta olan savaşçı kastının lideri Tassadar, tüm emirlere karşı gelerek işgal edilen Terran gezegenlerini yok etmemekte direnmişti ve şimdi Aiur işgal altındaydı. Savaşçı kastın yeni lideri olarak Artanis seçildi ve savaşa gönderildi. Antioch yakınlarında çok önemli bir savaşı kazanan Artanis’le temasa geçen Tassadar, Chardaki savaşı, dark tempların keşfedilişini ve Zeratul’un cerebrate’e karşı kazandığı zaferi anlattı.

Karanlık Soydaşlar Antik zamanlarda tüm protossları birbirine bağlayan telepatik bir bağlantı Khala’ya bağlı kalmayı reddeden dark templarlar uzun zaman önce Aiurdan sürgüne gönderilmişlerdi. Protossun büyük çoğunluğu Khala’nın yeniden kucaklanışı ardından iç savaşla geçen binyılın sona erdiğini ve soylarının yok olmaktan kurtulduğuna inanırlardı. Zerg’e karşı da olsa, Tassadar’ın dark templarlarla birlikte hareket etmesi Conclave için kabul edilemez bir sapkınlıktı. Korku içersindeki Protoss, Tassadarın derhal Aiur’a dönmesini talep ettiysede, Tassadar “doğru zaman gelmeden bunun mümkün olmadığını” söyleyerek aldığı emirlere karşı geldi. Tassadardan aldığı tavsiyeler doğrultusunda Aiurda izlediği taktikleri değiştiren Artanis, asıl kuvvetleri zerg birliklerini meşgul ederken ufak ama etkili birlikleriyle Cerebrateleri hedef aldı. Aiurdaki zerg birliklerini yöneten cerebratein ölümüyle zerg birlikleri çözülmeye başladı ama kısa sürede Overmind ölen cerebrateini diriltti. Yalnızca dark templarların sahip olduğu güçler bir cerebratein kesin bir şekilde öldürülmesini sağlayabilirdi. Conclave Artanis’e eski taktiklerle savaşmasını emretti ve çok büyük kayıplara rağmen Artanis Scion bölgesinde bir zafer daha elde edebildi.

Tassadar’ın YargılanmasıArtık zaferden emin olan Conclave, Artanis’e Tassadar’ı Aiur’a yargılanmak üzere getirmesini emretti. Char’a ulaşan Artanis üzülerek de olsa Tassadar’a Conclave’in isteklerini iletti. Tassadar, barışçıl bir şekilde Aiur’a dönmeyi kabul etti ama karşılığında Artanis’i Zeratul ve bir grup dark tempları zergler tarafından tuzağa düşürüldükleri bir yerden kurtarmaya yardım etmeye ikna etti. Bu kurtarma operasyonuna Raynor ve adamları da katıldı. Raynor ve kurtarılan dark templarla Tassadar’la birlikte Aiur’a döndü. Orda zerg’e karşı verilen savaşa yardımcı olmayı planlıyorlardı. Ne var ki, Conclave Tassadar ve müttefiklerini hiçte hoş karşılamadı. Kendi insanlarını öldürmekte bir anlam göremeyen Tassadar teslim oldu ama dostları yaklaşmakta olan felaket karşısında onu tutsaklığından kurtardı.

Overmind’ın Ölümü Conclave çok ciddi bir şekilde zerg’ü küçük görmüştü. Protoss ordusu yok olmanın eşiğindeyken, Zerg daha önce hiç olmadığı kadar güçlü görünüyordu. Gezegendeki tüm kıtalar ardı ardına düşerken, Zeratul kötü haberlerle ortaya çıktı. Cerebrate’i öldürdüğü sırada Overmind’la arasında bir telepatik bağlantı kurulmuştu. Zerg2ün tüm evrimine tank oldu; Protoss gibi Xel’naga tarafından yaratıldıklarının farkına vardı. Ancak Overmind bu antik ırkın kontrolünden kurtulmayı ve onları yok etmeyi başarabilmişti. Şimdiyse overmind Protossu yok etmeye hazırlanıyordu, eğer başarabilirse artık kimse ona karşı duramayacaktı. Tassadar kısa süre önce barış imzaladığı conclave birlikleriyle birlikte geri kalan protoss ordusunu düşmana karşı son bir direniş göstermek üzere örgütlemeyi başardı. O ve diğer Protoss kahramanları, zergü sadece biraz hırpalarken kendilerine ağır darbeler indirdiler. Son kez ümitsiz bir kumarda, Tassadadar dark templarların güçlerini sancak gemisi Gantrithor’un gövdesine kanalize ederek gemisini Overmind’a çarpmayı başardı. Bu büyük çarpışmanın sonunda Overmind öldü ve Aiurdaki birlikleri kontrolsüz kaldı. Bu zafere rağmen, tamamen harabeye dönen yurtları karşısında protoss zaferin tadını çıkaramadı. Ayrıca, zerg tam olarak yenilmiş sayılmazdı. Uzaktaki gezegen Char’da kerrigan overmind’ın ölümünü hissetti ve asıl yaratılış amacını kucakladı. Bıçakların Kraliçesinin yükselişi başmak üzereydi.

Aiur'un Boşaltılması Tassadar'ın kendini cesur fedası Overmind'ı yok etmişti ama Aiur'da kalan çok sayıda Zerg, şüphe yoktu ki; kısa süre sonra geride kalan Protoss'ların üstesinden gelecekti. Zeratul; geride kalanlara Dark Templar'ların kendinlerine yurt edindiği Shakuras'da güvenli, yeni bir ev önerdi. Çok zor bir karar olmasına rağmen, Executor Artanis ve Conclave'in sağ kalan üyeleri öncelikli görevlerinin mümkün olduğu kadar hayatı kurtarmak olduğu konusunda anlaştılar. Jim Raynor ile birlikte hareket eden Protoss, antik çağlardan kalma bir Xel'Naga geçidine ulaşabilmek için Zerg güçleri arasında bir yol açabilmek için savaştılar. Zeratul antik geçidin güçlerini kullanarak Shakuras'a geçişi sağladı. Savaş sırasında, Artanis ve Zeratul, pek çok Protoss'un geçitten geçip Shakuras'a güvenle ulaşmasını sağladılar. Shakuras'a ulaştıklarında Zerg'ün geçitten geçerek peşlerinden geldiklerini fark ettiler. Kaçanlar, karanlık soydaşlarının güçlerine katılarak işgale karşı savaşmaya başladılar. Bu sırada Raynor ve bir kısım Protoss gücü, daha fazla Zerg'ün Shakuras'a geçmesine engel olmak için Aiur'da kalarak geçidi yok ettiler.

Gönülsüz Müttefikler Zeratul yeni gelen ziyaretçilerinin, Shakuras'ın yöneticisi Raszagal ile tanışmalarına izin verdi. Protoss ilk görevlerinin Shakuras'ta yayılan işgaline karşı savaşmak olduğuna karar verdi. Raszagal, Shakuras üzerindeki eski bir Zel'Naga tapınağının işgale son verebileceğini ancak tapınağın güçlerini kullanabilmek için uzun zaman önce kaybolan Uraj ve Khalis adında iki kristale ihtiyaçları olduğunu söyledi. Bu sırada Kerrigan ortaya çıktı, ölen Protoss'lar için duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve Overmind'ın ölmesiyle, kendisini kontrol eden kötülüklerden kurtulduğunu, artık acımasız bir katil olmadığına diğerlerini ikna etti.Hayatta kalan Cerebrate'lerin ölen Overmind'ın yerine yenisini yaratmak için bir araya geldikleri, Sürü'nün kontrolünün yakında yeniden Overmind'ın elinde olacağı, kendisinin de yeniden olmak istemediği şekilde Overmind'ın kölesi olacağı konusunda Shakuras'takileri uyardı. Raszagal: "Pekala Kerrigan, söyleyeceklerini dinleyeceğiz; ancak dikkatli ol: Hainliklerine burada izin vermeyeceğiz. Artanis ve Zeratul'un karşı çıkmalarına rağmen; Raszagal, Kerrigan'ın Uraj ve Khalis'i ele geçirmelerinde kendilerine yardım etme teklifini kabul etti. Protoss kahramanları ve Kerrigan, Uraj'ı ele geçirecekleri Braxis gezegenine doğru yola çıktılar. Bu sırada tanıdık olmayan ve kendilerini United Earth Directorate (UED) olarak tanıtan Terran kuvvetleriyle karşı karşıya geldiler. Teslim olmaları istenen Protoss güçleri, bunu kabul etmeyerek ele geçmeden kaçabildiler. Khalis'in bulunduğu ikinci gezegen Char'a doğru yola çıktılar. Yeniden doğmayı bekleyen Overmind'a çok yakın, tehlikeli bir bölgede cesurca savaşarak Khalis'i ele geçirdiler ve Aiur'a geri döndüler.

Shakuras'taki Trajedi Geri döndüklerinde, Aiur'dan kurtulanlardan bazılarının Dark Templerlara karşı ayaklandıklarını gördüler. Zaten bir krizin ortasında bulunan Raszagal müzakereler için vakit kaybetmeye istekli değildi ve ordusuna direnişçileri yok etmlerini emretti. Verilen emiri doğru bulmasada Zeratul direnişcilere karşı savaşmayı kabul etti. Direniş kırıldıktan sonra direnişin liderinden teslim olmasını istedi. Direniş lideri bu isteği kabul etmedi, tüm Protoss'un büyük bir tehlikede olduğunu ve Raszagal'ın korkunç bir sırrı sakladığını söyledi. Zeratul: "Bu emirde bir yanlışlık var. Raszagal her zaman bilge ve yumuşak bir ruha sahip olmuştur. Kararında doğruluk payı olsa da, bu hiç ona uygun bir karar değil." Artanis: "Belki dediğin gibidir; ama şimdi öldürmemiz gereken bir arkadaşımız var. Adun bizleri affetsin." Suçlamalarına bir açıklık getiremeden, Kerrigan direniş liderini öldürdü. Zeratul bu olaya çok kızdı ve Kerrigan'dan Shakuras'ı terk etmesini istedi. Kerrigan bu isteği memnuniyetle kabul etti, ittifaklarının zaten amacına ulaştığını söyledi. Cerebrate'ler Kerrigan'ın liderliğini kabul etmemişlerdi ve şimdi Dark Templerların yardımıyla, Kerrigan hepsinden kurtulmuştu. Protoss Zel'Naga tapınağının güçlerini kullanmasa, Shakuras Zerg'ün eline düşebilirdi. Ümitsiz Protoss'lar, Kerrigan'ın işine geleceğini bilmelerine rağmen planlarını uyguladılar. Artanis ve Zeratul kristalleri tapınağa götürdüler, tapınağın korkunç gücünü kullanarak gezegendeki tüm Zerg'ü yok ettiler.

Psi Distrupter'ın Bulunuşu Bir süredir UED Koprulu Sektöründeki Terran kolonilerini yakından izliyordu. Protoss ve Zerg'ün ortaya çıkmasıyla UED'nin yönetici konseyi, uzaktaki kuzenleri üzerinde yeniden kontrolü ele geçirmenin vakti geldiğine karar verdiler. UED, Amiral DuGalle komutasındaki bir keşif gücünü yola çıkardı. DuGalle'in emirleri, Terran Dominion'unu ortadan kaldırmak ve yeni doğacak Overmind'ı ele geçirmekti. İlk olarak, Samir Duran ve onun Konfederasyon muhalifi birlikleriyle Braxis gezegenini ele geçirdiler. DuGalle'in taktik danışmanı Amiral Stukov, Duran ve birliklerini UED'ye kattı. Sonrasında, DuGalle Dylarian'daki tersanelere süpriz bir saldırı başlattı; Dominion'un pek çok battlecruiser'ını burda ele geçirdi. General Edmund Duke komutasındaki Dominion güçleri saldırıyı engellemek için ortaya çıktılar ama UED güçlerine göre çok zayıf oldukları için bir savaşı göze alamadan geri çekildiler. UED güçleri, tersaneleri yıkılmış bir halde arkasında bıraktı ve geride kalan Dylarian savunmacılarını fedailer olarak kendileriyle birlikte savaşmaya ikna etti. UED güçleri, Tarsonis'teki gizemli bir silahla ilgili bilgiler ele geçirdi. Psi Distrupter, Zerglerin iletişimini engelleyebilen bir cihazdı bu. Dominion bu silahları elinde tutmaya devam ederse, UED zergleri planladığı gibi kullanamayabilirdi. Duran bu silahların yok edilmesini önerdi, Stukov'un itirazlarına rağmen DuGalle bu karara katıldı. Duran ve UED güçleri psi distrupter'ı gele geçirdiler ama bu sırada bir grup ghost ortaya çıkıp Stukov'un cihazın parçalarına ayrılarak kendisine getirilmesini emrettiğini söylediler. Duran başka şansı olmadığı için silahı ghostlara teslim etti.

Stukov'un Meydan Okuması UED filosu yönünü Dominion'un başkentinin bulunduğu Korhal IV gezegenine çevirdi. Korhal'ın başkenti Augustgrad'a saldırırken, Mengsk'in geriye kalan güçlerini kuşattılar. Tahtından olmuş imparator Mengsk tam tutuklanacakken, Mengsk'in eski sancak gemisi Hyperion içindeki Raynor ve bir grup Protoss gemisi ortaya çıktı. Kısa süre sonra Raynor, Protoss müttefikleri ve Mengsk kaçarken, UED onları takipteydi. UED Raynor ve Mengsk'in izini, kaçakların bir geçidi harekete geçirmeye çalıştıkları Aiur'a kadar takip etti. Geçidin enerjisi etraflarındaki Zerg'lerin saldırmalarına sebep oldu. Stukov şaşkınlık içersinde Duran ve birliklerinin, UED kuvvetlerinin Zerg tarafından saldırıya maruz kalmalarına sebep olacak şekilde pozisyonlarını terk ettiklerini gördü. Hem zerg kuvvetleriyle savaşıp hem de Mengsk'i ele geçiremeyeceğini anlayan Stukov, filonun geri kalanına katılmak üzere geri çekildi. DuGalle, Raynor ve Mengsk'in kaçması ve Stukov'un Aiur'daki savaşı yarıda bırakması sonucu şüpheye düştü. UED Braxis'te psi distrupterı tespit ettiğinde; Duran, Stukov'un cihazı UED'nin amaçlarına engel olmak için yeniden inşa ettiğini iddia etti. Eldeki kanıtları görmezden gelemeyen DuGalle, Duran'a Stukov'u öldürmesini emretti. DuGalle: "İnanamıyorum, kanıtlar bu kadar ortadayken... Stukov, sen ne yaptın?" Duran, Stukov'a ateş edip ölüme terk etti. Ölümcül şekilde yaralanmış olan Stukov, DuGalle'e gerçek hainin Duran olduğunu, Zerg tarafından infest edilmiş gibi hareket ettiğini anlattı. Mengsk ve Raynor'ın kaçmasına izin verenin ve psi distrupter'ın yok edilmesini tavsiye edenin Duran olduğunu; psi distrupterın yok edilmesini engellediğini çünkü insanlığın Zerg karşısındaki tek şansının bu olduğunu düşündüğünü anlattı. Stukov'un mesajı, Braxis'te birliklerini Char'a göndermeden önce son hazırlıklarını yapan DuGalle'i ikna etti. UED güçleri genç Overmind'ın güçlerinin kolaylıkla üstesinden geldi ve Overmind'ın sinir sistemini kontrol etmelerine olanak sağlayacak kimyasalları kullanabildiler.

Sürünün Kontrolü İlaçlar etkisini göstermeye başladığı sırada, Duran ve Kerrigan Char'da ortaya çıktılar. Kerrigan kendisini Zerg'lerin lideri olarak tanıttı, Duran'ın ise Kerrigan'ın kontrolüne girdiği açıktı. DuGalle psi distrupter'ı kullanmakla tehdit ettiği Kerrigan'dan Stukov'u öldürdüğü için teşekkür aldı. Char'da bir üs kuran UED, Overmind'la birlikte sürünün büyük çoğunluğunun da kontrolünü ele geçirdi. Bu kontrol, UED'ye Kerrigan'a karşı büyük bir avantaj sağladı. Psi distruptor ise UED'nin kontrolünde olmayan Zerg'lerin Kerrigan'ın emrine girmesine engel oluyordu.

Kerrigan tekrar Shakuras'takilerle temasa geçti ve Raynor'la Protoss'tan, UED'nin elinde kalan Dominion donanmasından geri kalanları kurtarmasında kendisine yardım etmelerini istedi. Kerrigan'a güven duymayan Raynor ve Protoss, UED'nin zerglerin kontrolünü tam olarak ele geçirdikten sonra Koprulu Sektörü ile ilgili planlarını uygulamak için harekete geçeceğini biliyorlardı. Dünya kaçınılmaz şekilde sektörü tamamıyla kilit alacaktı. Sonrasında Kerrigan, Mengsk'i ikna etti. Psi disrupter'ı yok edebilmek, UED'i yenebilmek için Mengsk'in elindeki psi emitterlara ihtiyacı vardı. Karşılığında Korhal IV'i geri alması için Mengsk'e yardım etme teklifinde bulundu. Kabul edilebilecek başka tercihi olmayan Mengsk, Kerrigan'ın teklifini kabul etti. Kerrigan'ın planı mükemmel şekilde çalıştı ve psi disrupter'ı yok etti. Kerrigan: "Seni temin edebileceğim tek şey Arcturus, benim yardımlarım olmadan hayatının sonuna kadar 2 metreye 2 metre bir hücrenin imparatoru olacağın."

İttifaklar Bozuluyor Kerrigan anlaşmadan kendine düşeni aldı, Zerg'ün geri kalanının kontrolünü tekrar ele geçirdi ve Mengsk'e Korhal'ı geri almasında yardımcı oldu. Sonrasında hiç bir uyarısı olmadan Dominion ve Protoss karargahlarına saldırdı. General Duke savaşta öldürüldü, Mengsk'in yaşamasına ise sektörün yönetimini eline geçirirken kendisini acılar içinde izlemesi için izin verdi. Raynor, kaçıp hayatını kurtarırken bir gün Kerrigan'ı ne pahasına olursa olsun öldürmek için yemin ediyordu. Sonrasında Kerrigan, Raszagal'ı kaçırtıp Char'a getirtti. Tahmin edilebileceği gibi Zeratul Raszagal'ın peşinden Char'a geldi ve sağ salim geri verilmesini talep etti. Kerrigan bir teklifte bulundu: Eğer Zeratul ve arkadaşları Overmind'ın yok edilmesini sağlarlarsa, Raszagal sağ salim dark temlerlara teslim edilecekti. Overmind sadece Kerrigan'ın değil Protoss'un da düşmanı olduğu için Zeratul bu teklifi kabul etti. Overmind öldürüldükten sonra Zeratul, Raszagal'ın çok uzun zaman önce kontrolünün Kerrigan'a geçtiğini öğrendi. Bıçakların Kraliçesi çok usta bir manevra ile Protoss'u oyun dışı bırakmıştı. Overmind'ın ve tüm Cerebratelerinin ölmesiyle birlikte, Koprulu Sektöründeki tüm Zerg artık Kerrigan'ın olmuştu. Dark Templar henüz pes etmeyi düşünmüyorken Raszagal'ı Zerg'ün elinden kaçırmayı başardı ancak char'dan ayrılmadan önce Zerg Zeratul'un üssünü ele geçirmeyi başardı. Zeratul, Raszagal'la birlikte kaçamayacağını anlayınca, tekrar Kerrigan'ın eline düşmesindense ölmesinin daha iyi olduğunu düşündüğü Raszagal'a saldırdı. Ölmeden hemen önce Raszagal Zeratul'a huzur içinde ölmesini sağladığı için teşekkür etti. Üzüntü ve suçluluka dolu Zeratul, Raszagal'ın intikamını alacağına yemin etti. Kerrigan: "Haklısın Fenix. İşi bitimeniz için sizi kullandım ve yapacağınızdan emin olduğum şekilde yapmanız gerekenleri yaptınız. Siz Protoss çok inatçı ve önceden tahmin edilebilirsiniz, en büyük düşmanınız gene kendinizsiniz." Fenix: "İronik, benzer bir dersi Tassadar'ın sana Char'da verdiğini hatırlıyorum."

Çok Daha Büyük Bir Güç Zeratul ve birlikleri Char'ı terk ederken, tanımlanmamış bir ayda protoss olarak tanımladıkları bir canlının sinyallerine rasladılar. Zeratul bu sinyalin kaynağını araştırmaya başladı ve birilerinin Protoss ve Zerg DNA'larını kullanarak bir gen çaprazlaması yapmaya çalıştığını keşfetti. En azından deneylerin bir tanesinde çalışma başarıya ulaşmış görünüyordu. Bu olay karşısında dehşete düşmüş Zeratul'un karşısında erkek bir Terran bir anda ortaya çıktı. Terran kendisini Samir Duran olarak tanıttı. Zeratul ismi hatırladı ve Kerrigan'ın bu işin içinde olup olmadığını sordu. Duran'ın cevabı olumsuz oldu, çok daha büyük bir güce hizmet ettiğinden bahsetti. Zerg-protoss hibridi büyük bir dönüşümün son aşamasıydı. Binlerce farklı gezegene yayılmış, bir süre önce uyanmış hibrit sayesinde kainat sonsuza kadar değişmişti. Derin endişelere kapılmış Zeratul gemisine geri döndü ve Shakuras'a doğru yola çıktı. Duran: "Bu yaratık büyük bir dönüşümün son evresi. Kozmik düzen içersindeki rolü daha yıldızlar çok gençken kararlaştırılmıştı. Tarihinin doruk noktasına bakıyorsun."

Kerrigan'ın Yükselişi Bıçakların Kraliçesi kısa zaman sonra yeni bir tehditle karşı karşıya geldi ve Duran'ın aniden ortadan kaybolmasına canı çok sıkılmıştı. Görünüşe göre Arcturus Mengsk bazı yerlerden bir kaç yardım almıştı ve yeni bir donanmayı bir araya getirebilmişti. Artanis de bir protoss donanmasıyla birlikte bölgeye gelmişti. Son olarak ama en önemlisi DuGalle, Stukov'un intikamını alma azmiyle ortaya çıkmıştı. (yazının diğer kısımlarında değinilmemiş ama stukov'la dugalle çok yakın iki dost) DuGalle: "Beni çok küçük görüyorsun tatlım." Kerrigan: "Öyle olduğunu düşünmüyorum Amiral. Görüyorsun ki artık Kainatın Kaltaklar Kraliçesinden daha fazlasıyım ve ne küçük askerlerin ne de uzay gemilerin bir daha yoluma çıkamayacak." Kerrigan 3 armadanın aynı anda kendisine karşı koymasının, Sürü'nün küçük görülmesinden daha iyi olduğunu düşündü. Savaşın ilk safhasında Artanis ve Mengsk verdikleri kayıplar sebebiyle geri çekilmek zorunda kaldılar. Savaş olanca hızıyla devam ederken, bir süre sonra UED'nin diğer iki donanmanın yardımı olmadan savaşı kazanamayacağı anlaşıldı. Adamlarının hayatını bağışlaması karşılığında DuGalle geri çekilmeyi teklif etti ancak Kerrigan tutsaklar almakla ilgilenmiyordu. Kerrigan, DuGalle'e Dünya'ya doğru yola çıkması şartıyla donanmasını savaştan geri çekmeye izin verdi. Sürü'yü peşinden göndermeden önce arayı yeteri kadar açması için zaman da verecekti. DuGalle ve hurda gemileri geri çekildiler, başka bir şansları da yoktu. Sancak Gemisi Aleksander'da DuGalle karısına bir mektup yazdı. Görevi tam anlamıyla başarısız olmuştu. Zerg terbiye edilememiş, koloni dünyaları feth edilememişti. Kibiri Stukov'u öldürmüş ve Directorate donanmasını yok olmanın eşiğine getirmişti. Amiral, Kerrigan'ın birlikleri donanmaya saldırıp yok etmeden kısa süre önce kendini öldürdü. Donanmadan hiç bir gemi Koprulu Sektöründe olanları anlatmak için dünyaya dönemedi.

Savaştan Sonrası Kerrigan zaferden sonra hala durumundan memnun değildi. Char'daki hive'ında sürüyü izlemeye devam etti. Sürü Savaşı sonunda Koprulu Sektöründe hakim güç olarak kendisi kalmıştı. Zerg'ün ortaya çıkıp her yeri yakıp yıkmasından sonra dört senedir bir sessizlik hakim oldu ancak Char'daki sürüyü gözlemlemek için gönderilen hiç bir keşif gücü geri dönemedi. Bu sebeple, Kerrigan'ın son dört senedir neler yaptığı ile ilgili sadece spekülasyonlar ortalıkta dolaşıyordu. Çoğu kişi Zerglerin yeniden saldırmadan önce gücünü tazelediğini ve yeni yaratık türleri geliştirdiğini düşünüyordu. Bazıları Kerrigan'ın dönüştüğü yaratığa rağmen içinde kalan insanlık kırıntıları yüzünden köşesine çekildiğini düşünüyordu. Daha önce Kerrigan'ın vahşiliğine tanıklık edenler, bunun çok iyi niyetli bir düşünce olduğunu biliyorlardı. Mengsk ve birlikleri Korhal IV'de yeniden toplanmaya başladılar. İlk işleri Terran Dominion'u yeniden kurmak oldu. Kerrigan'la birlikte artık intikam almak için savaşabileceği yeni bir amacı vardı ve bir amacı olduğunda hep daha mutlu olurdu. Dominion kısa sürede tekrar tüm Terran toplulukları içinde en güçlüsü oldu. Konfederasyondan kalan gezegenlerin çoğu yönetimlerine girdi. Kel-Morian Combine ve Umujan Protectorate Zerg'e ya da Megnsk'e karşı kaçınılmaz olan savaşa hazırlanmaya devam ettiler. UED görev gücünden hayatta kalan ufak birlikler birbirlerinden izole ve Koprulu Sektörünün her tarafına yayılmış şekilde hayatlarına devam ettiler. Raynor Dominion'a karşı direniş göstermeye çalışsa da Mengsk'in idaresindeki medya ve propaganda imkanlar sebebiyle fazla başarılı olamadı. Raynor sonunda inancını kaybetmiş ve geçmişin hayaletleri peşini bırakmaz bir şekilde kendisini alkole verdi. Kerrigan'ın Zerg'ün eline düşmesine izin verdiği için kendini hiç affetmedi. Aiur göçmenleri, hem Shakuras'ta dark templarla toplumlarının bir arada yaşaması hem de ana yurtlarını kaybetmiş olmanın getirdiği sarsıntıyla mücadele etmeye çalışıyorlardı. Bu geçiş süreci iki taraf için de zorlu geçiyordu. Raszagal adı barışı koruma isteğinden daha fazlasını harekete geçiriyordu. Conclave ortadan kalkmıştı ve Protoss eskinin kabile yöntemleriyle yönetimi idare ediyorlardı. Eski yıllarda olduğu gibi bir arada çalışan Protoss halkı, Shakurastaki Xel'Naga'dan kalanlar üzerinde de çalışarak teknolojilerini çok ilerilere götürdüler. Raszagal'ın anılarının aklını bulandırdığı Zeratul, Samir Duran'la olan karşılaşmasını aklından çıkaramıyordu. Kısa süre sonra Shakuras'ta Raynor'a veda ettik sonra gezegeni terk etti ve tüm bu yıllar içersinden kendisinden hiç haber alınamadı. Duran ve yaratmaya çalıştığı hibrit ırk hakkında bilgi toplamaya çalışırken, zerg ve protossun yaratıcısı olan Xel'Naga ile ilgili olabilecek bazı delillere ulaştı. Bu gizemi aydınlatabilecek deliller peşinde koşmaya devam etti.

kaynak : forum.paticik.com




2 Temmuz 2010 Cuma

2 Temmuz


Madımak Katliamının 17. yılı..

Can Dündar'ın "o gün" adlı belgeselinde ilk kez bu denli canlı izlediğim olay.daha önceleri hakkında çok şey okumuş olmama rağmen izlediklerim beni şok etti.
Binlerce kişinin otel çevresinde attıkları sloganlar,"kahrolsun laiklik" diye bağrılmasına izin veren hükümet yetkilileri, içeride ölüme terk edilen onlarca insan, aydın, ozan, yazar.. cayır cayır yanan bina çevresindeki tüm o topluluğun askeri bile geri püskürtebilmiş olmaları ya gözlerinin ne denli döndüğüne,ya da askerlerin veya başlarında her kim varsa ne denli rahat olduğuna işarettir. Koskoca ozanlar anıtı 15 dakikada paramparça edilmiştir.kimsenin yaklaşamadığı alevler içinde onca insan canlı canlı yanmış ve kimse zamanında müdahale etmemiş. Sonradan farkedilen kimliği ile Aziz Nesin protestocuların içine atılıp linç edilmiş, ardından bir komutan tarafından hayat boyu kaçtığı araçlardan biri ile kurtarılmış. Nedir peki paylaşılamayan? Kafalarında yaratılan din olgusunun yok olmasından korkan şeriatçilerin anlamsız gösterisi mi? Sadece inandığını savunan aydınların fikirleri mi?
Olay sonunda 36 kişi hayatını kaybetmiş,bir iki gün ardından ise metin altıok'un da ölümü ile bu sayı 37 ye çıkmış. metin altıok'un hastanedeki görüntüsü ise insan vasfının bir diyerine neler yapabileceğinin en büyük kanıtı... Yazık!! öte yandan otelde ölenlerden nesimi çimen arkadaşımın dedesiydi ki artık o insana daha büyük saygı duyuyorum.
yapılan gösteri taraftarlarının ne denli bilinçli olduğu ise tartışılır ki içlerinde sayısız çocuk bulunmaktaydı.

işin asıl ürpertici tarafı, bu olay bugün yaşanabilme ihtimali halen var. halen aynı olayın olmayacağını garanti edemiyoruz. en cok içimi acıtan o.