2 Temmuz 2010 Cuma

2 Temmuz


Madımak Katliamının 17. yılı..

Can Dündar'ın "o gün" adlı belgeselinde ilk kez bu denli canlı izlediğim olay.daha önceleri hakkında çok şey okumuş olmama rağmen izlediklerim beni şok etti.
Binlerce kişinin otel çevresinde attıkları sloganlar,"kahrolsun laiklik" diye bağrılmasına izin veren hükümet yetkilileri, içeride ölüme terk edilen onlarca insan, aydın, ozan, yazar.. cayır cayır yanan bina çevresindeki tüm o topluluğun askeri bile geri püskürtebilmiş olmaları ya gözlerinin ne denli döndüğüne,ya da askerlerin veya başlarında her kim varsa ne denli rahat olduğuna işarettir. Koskoca ozanlar anıtı 15 dakikada paramparça edilmiştir.kimsenin yaklaşamadığı alevler içinde onca insan canlı canlı yanmış ve kimse zamanında müdahale etmemiş. Sonradan farkedilen kimliği ile Aziz Nesin protestocuların içine atılıp linç edilmiş, ardından bir komutan tarafından hayat boyu kaçtığı araçlardan biri ile kurtarılmış. Nedir peki paylaşılamayan? Kafalarında yaratılan din olgusunun yok olmasından korkan şeriatçilerin anlamsız gösterisi mi? Sadece inandığını savunan aydınların fikirleri mi?
Olay sonunda 36 kişi hayatını kaybetmiş,bir iki gün ardından ise metin altıok'un da ölümü ile bu sayı 37 ye çıkmış. metin altıok'un hastanedeki görüntüsü ise insan vasfının bir diyerine neler yapabileceğinin en büyük kanıtı... Yazık!! öte yandan otelde ölenlerden nesimi çimen arkadaşımın dedesiydi ki artık o insana daha büyük saygı duyuyorum.
yapılan gösteri taraftarlarının ne denli bilinçli olduğu ise tartışılır ki içlerinde sayısız çocuk bulunmaktaydı.

işin asıl ürpertici tarafı, bu olay bugün yaşanabilme ihtimali halen var. halen aynı olayın olmayacağını garanti edemiyoruz. en cok içimi acıtan o.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder